ALNI AÇIK, ÖZGÜRLÜKÇÜ, ATATÜRK, İLKE VE DEVRİMLERİNİ SAVUNAN, SAYGIN BASIN ÜYELERİNİN VE MEDYA KURUMLARININ ARKASINDAYIZ!
Cumhuriyetci, laik, gerçekleri yazan Türkiye’nin aydınlık seslerine karşı haksızca, haince yürütülen sindirme, korkutma, ve para cezaları bizleri yıldırmayacaktır. Cumhuriyet değerlerini zedeleyen bu baskı ve zulümlere karşı koyan tüm aydınların, gazetecilerimizin, gazetelerimizin ve televizyon kurumlarımızın arkasındayız!
Hukuk’un üstünlüğüne güvenin sarsılmış olduğu bir ülkede bu tür taktiklerle siyasi emellerine ulaşacaklarını sananlar büyük bir yanılgı içindedirler! Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik prensipler üzerine kurulmuştur. Gerçek bir Dünya liderinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve reformlarıyla can bulmuş, örnek bir Cumhuriyet’tir! Bunu değiştireceklerini sananlar kendilerini aldatmaktadır.
Atatürk 5 Şubat 1924’de, İzmir’de gazetecilerle konuşmasında şöyle diyor:
“Arkadaşlar; Türkiye basını milletin gerçek sesi ve iradesinin ortaya çıktığı yer olan Cumhuriyet’in etrafında çelikten bir kale meydana getirecektir. Bir fikir kalesi, düşünce kalesi. Basın sahiplerinden bunu beklemek, Cumhuriyet’in hakkıdır. Bugün milletin içten birlik ve dayanışma içinde olması mecburidir. Toplumun kurtuluşu ve mutluluğu bundadır. Mücadele bitmemiştir. Bu gerçeği milletin kulağına, milletin vicdanına gerektiği gibi ulaştırmada basının görevi çok ve çok önemlidir.”
Derneğimiz Atatürk Society of America – ASA’nın kuruluşundan bir yıl sonra, 1996’ da başkent Washington’da düzenlediği ilk panelin konusu: ” Türkiye’de yükselmekte olan köktendincilik” olmuştu. ASA, bu konunun ciddiyeti henüz dünyada ki birçok Türkiye analizcisinin akıllarından geçmezken Ortadoğu’nun kaynayan etnik ve dini çatışmalara çözüm olarak pazarlanan ılımlı İslam kavramının laiklikle çatıştığını vurgulamıştı. O tarihten 22 yıl sonra bugün, Atatürk Cumhuriyetini ayakta tutan sütunların tek tek sökülüp parçalandığını, bireysel özgürlüklerin, basın özgürlüğünün gittikce kısıtlandığını kaygıyla izliyoruz.
Türkiye’de ifade özgürlüğü, yargıya erişim ve güvenlik de dahil olmak üzere, birçok insan hakları güvencesinin ihlal edildiği bu baskı döneminde, Ata’mızın 27Haziran 1926’da gazetelere verdigi aşağıdaki demeç son derece anlamlıdır ve günümüz şartlarını da yansıtır:
“İnsanlar daima yüksek, temiz ve kutsal hedeflere yürümelidirler. Böyle davranışlardır ki; insan olanın vicdanını, dimağını ve bütün insanca kavramlarını sağlar. Böyle yürüyenler ne kadar büyük fedakarlık yaparlarsa o kadar yükselirler ve böyle davranışlar kesinlikle açık olur. Çünkü alnı açık, dimağı açık, kalp ve vicdani açık insanlarca yönetilebilen sosyal topluluklar ancak bu anlamda davranışların izleyicisi olabilirler. Düşünce duygu ve teşebbüslerini gizli tutanlar, gizli arac uygulamaya davrananlar, kesinlikle arlanmayi ve utanmayı gerektiren, akıl ve mantığın dışında hareket edenler olabilirler. Bu gibi teşebbüscülerin sonu, eninde-sonunda, umulanı elde edememenin acısı ve zararıdır.”
Cumhuriyet değerlerini savunan gazeteci ve TV kurumlarının, özgür basının, konuşma ve basın özgürlüklerinin daima yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz!
Amerika Atatürk Derneği