To: Turkish Media, Organizations for Secular Turkey, Political Parties
I.) Dünyadaki anayasa kavramını ve tecrübesini hukuksal, politik, sosyolojik ve tarihsel olarak detaylı bir şekilde tartışan üyelerimiz anayasa metinlerinin özünün evrensel değerlerden oluştuğu, bu evrensel değerlerin her ulusun demokrasi, adalet, bağımsızlık mücadelesi ile şekillenerek o ulusun KURUCU İRADESİ tarafından yaşama geçirildiği konusunda görüş birliğine varmıştır.
II.) Türkiye’nin kurucu iradesi binlerce yıldır Anadolu topraklarında yaşayan halkımızın engin tarihsel, kültürel mücadelesinden süzülerek gelip Mustafa Kemal’in önderliğinde Kurtuluş Savaşı ile son şeklini almıştır.
III.) Türkiye’nin kurucu iradesi Milliyetçilik, Devrimcilik, Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ilkeleri ile özetlenmiş olup bu ilkeler etrafında T.C. Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan halkımızın tümü Türk ulusunu oluşturur;
12 Haziran seçimleri sonucunda işbaşına gelen AKP hükümeti yeni bir anayasa yapmak istemekte ve bu konuda tüm vatandaşları katkı yapmaya çağırmaktadır. Şu anda 12 Eylül Anayasası olarak tanımlanan metin üzerinde değişik hükümetlerce 100 üzerinde değişiklik yapılmış bulunmaktadır. 12 Eylül 2010 yılında da AKP hükümeti 26 yeni madde ile son değişikliği yapmıştırr.
Tüm bunlara rağmen AKP Hükümetinin yeni bir “Sivil Anayasa” üzerinde ısrar etmesini anlamak mümkün değildir. Kanımızca AKP yeni bir kurucu irade iddiası ile ortaya çıkıp gerçekte YIKICI İRADE olma arzusundadır.
1) AKP kurucu irade olmayıp sadece o iradenin rejiminin hukuku çerçevesinde iş başına gelmiş bir hükümettir;
2) AKP hükümeti Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle mahkum olmuş olup hala ayni yöneticileri tarafından yönetilmektedir;
3) AKP’nin “Ilımlı İslam” rejimi iddiası ile emperyalist metropollerin kontrol altında tutmak istediği orta-doğu ve Kuzey Afrika’nın Müslüman ülkelerine örnek oluşturmak için emperyalizmin taşeronluğuna soyunduğu iddiaları her geçen gün doğrulanmakta ve halkımızın geleceği bu amaç uğruna tehlikeye sokulmaktadır;
4) AKP Hükümetleri emperyalist merkezlerin empoze ettiği ekonomik programlar nedeniyle ulusal ekonomimizi yok etmiş, olağanüstü cari açıklarla ülkemizi borç sarmalına dolamış ve bunun sonucunda ulusal ekonomik değerlerimizi satmak zorunda kalmıştır;
5) AKP’nin ekonomik politikaları sonucunda zengin daha zengin olurken yoksulluk daha da artmış, milli gelirimizin gittikçe artan bir bölümü yabancı ülkelere kar olarak transfer edilir hale gelmiştir;
6) AKP hükümeti basını, üniversiteleri, sendikaları ve devletin tüm kurumlarını ele geçirmiş ve mutlak lider tarafından yönetilen tek parti diktatörlüğü kurmuştur;
7) AKP “kuvvetler ayrılığı” ilkesine son vermiş, yargıyı, TBMM’ni ve en son olarak da Kanun Hükmünde Kararnamelerle Bakanlar Kurulunu devre dışı bırakmıştır;
8) AKP hükümeti adil yargıya son vermiş, neredeyse mahkemelerin görevleri Polis tarafından yapılır hale gelmiştir;
9) AKP Polis sayısını olağanüstü arttırmış, en ağır teçhizatlarla donatmış, halkımızın üzerinde en acımasız şiddet uygulamasına izin vermiştir;
10) AKP emperyalist merkezlerin istekleri doğrultusunda ısrarla halkımızı etnik ve mezhepsel temellerde ayrıma tabi tutmuş o nedenle vatandaşlarımızın ulusal kimliğini yok etme yolunda önemli adımlar atmıştır;
11) AKP’nin anayasa çalışmalarını gizli bir şekilde ulusal olmayan güçlerle ve onların direktifleri ile hazırlandığının bilincindeyiz.
Tüm bu nedenlerle AKP Hükümetinin hukuksal ve ulusal meşruiyetinin yeni bir anayasa yapmasına uygun olmadığı düşüncesindeyiz. Böyle bir yeni anayasa ancak YIKICI İRADE Anayasası olabilir.
Atatürk Societies of America and England